anadolusanatsal.com
TAŞ İŞLEME CEPHELER
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde konut mimarisini en
iyi yansıtan yerlerin başında Diyarbakır, Urfa ve
Mardin gelmektedir. Bu yerleşim yerlerinde bazı yerel
üslupsal farklar yanında belirgin ortak özelliklere de
rastlanılmaktadır. Bu bölgedeki geleneksel evler,
coğrafi farklılıklar (iklim, jeolojik yapı, malzeme)
dışında, aile yapısı, dini yapı, ekonomik yapı ve
kültürel etkileşimle oluşmuştur. Dışa kapalı, içe
dönük avlulu plan düzeni, yığma yapım tekniği, taş
malzeme, düz dam… ortak mimari özelliklerdir.
Geleneksel Diyarbakır evleri; kare, dikdörtgen veya
yamuk planlı bir avlunun etrafına birimlerin
sıralanmasıyla oluşmuştur. Büyük ve zengin ailelerin
evleri harem ve selamlıklıdır. Her iki kısmın yazlık ve
kışlık odaları ayrı ayrı düzenlenmiştir. Evlerin zemin
katında havuzlu eyvanlar, odalar ve servis mekanları
(tuvalet, banyo, mutfak, ahır), birinci katta ise odalar,
gezemek, eyvan ve tuvalet yer alır. Bodrum ise kiler
ve odunluk olarak kullanılmaktadır. Evin
büyüklüğüne ve ev sahibinin zenginliğine göre oda
sayısı değişmektedir. Evlerin iç ve dış cepheleri farklı
özellikler gösterir. İçe dönük avlu cepheleri, çok
zengin bir mimariye sahiptir. Avlu cephelerinde beyaz
derzler, süslemeler, kalker taşları, kapılar, değişik
formlardaki pencereler, parmaklıklar, farklı eyvan ve
pencere kemerleri kullanılmıştır. Sokak cepheleri, iç
cephe mimarisine göre oldukça sadedir. Genellikle
yüksek sağır duvarlar şeklindeki dış cephede mimari
elemanlar, saçaklı basit bir giriş kapısı, tepe
pencereleri ve cumbadan oluşmaktadır. Ana yapım
malzemesi işlenmesi zor olan bazalt taşıdır [12].
Geleneksel Urfa evleri içe dönük plan düzeninde olup
bir avlu etrafında gelişen bir veya iki katlı yapılardır.
Genellikle harem ve selamlık bölümlerinden oluşur
Temel özelliği ortada eyvan ve iki yanında birer
odanın yer aldığı simetrik plan motifini ana birim
olarak ele almasıdır. Bu simetrik düzen, yapı
genelinde sağlanamamış olup üst katlar için
geçerlidir. İklimsel nedenler ile güvenlik ve
mahremiyeti sağlamak için evler zemin kat
seviyesinde dışarıya tamamen kapalıdır. Pencereler
evlerin mahremiyetini bozmayacak şekilde
düzenlenmiştir [13]. Evlerde iç ve dış cephe düzeni
çok farklıdır. Sokak cepheleri, zemin katta yüksek ve
sağır bir duvardan ibarettir. Zemin kattaki tek açıklık,
evlerin görkemli yapılmış, kemerli giriş kapıları,
bazen kapıların üstünde yer alan küçük pencereler ve
üst kattaki çardak denilen çıkmalardaki pencerelerdir.TAŞ İŞLEME CEPHELER
Dış cephenin sadeliğine karşı avlu cepheleri biçim ve süsleme açısından oldukça hareketlidir. Yığma yapım tekniğinde yapılmış olan Urfa evlerinin ana malzemesi yörede bolca bulunan ve işlenmesi çok kolay olan kalker taşıdır Geleneksel Mardin Evleri’nin oluşumundaki en önemli etmenler ise, içinde bulunduğu bölgenin iklim ve topografyasıdır. Kentin topografik yapısı, konutun kütlesel biçimlenmesinde mevsimlik kullanımı ön plana çıkarmazken, eğimli arazide tek yöne doğru (güney) yönelme zorunluluğu getirmiştir. Kentin sınırlı bir alanda gelişmek zorunda kalışı, yatayda yayılma yerine, düşeyde katları kullanan bir tasarım anlayışının tercih edilmesine neden olmuştur. Haremselamlıklı ev düzeni, yüksek taş duvarlarla sokaktan ayrılmış avlu ve teraslar, büyük merkezli mutfaklar genel plan özelliklerini yansıtmaktadır. Belli mekanların tekrar edilmesiyle evin büyütüldüğü görülmektedir. Evlerin, kapalı ve yarı açık mekanları kare ya da kareye yakın bir modül veya tekrarından oluşmaktadır. Yapılar güneye yönlendiğinden cephelerde bu yönde önem kazanır. Planlamayı yönlendiren yaşama birimi, eyvan ve revak gibi ana mekanlar, tek başlarına ya da birlikteliklerinin bezemeli ya da bezemesiz zengin örnekleri ile güney cephesinde toplanmıştır. Hiçbir yapı birinci kattan itibaren bir diğerinin önünü kesmediği gibi pencerelerde birbirini görmez [14]. Bu illerin yanı sıra, Midyat’ın yakın çevresinde yer
alan, Mardin’e bağlı birkaç küçük yerleşim yeri daha geleneksel konut yoğunluğuyla dikkati çekmektedir. Bunlar içerisinde Savur, Derik ve Estel sayılabilir. Bu yerleşim yerlerindeki geleneksel konutlar, Güneydoğu Anadolu Bölgesi geleneksel konut mimarisinin genel özelliklerini yansıtmaktadır. Savur ilçesi geleneksel konut dokusunun yoğun olduğu bir yerleşim yeridir. Özgün özelliklerini büyük oranda korumaktadır. Derik ilçesinde ise az sayıda nitelikli geleneksel konut vardır. Bugün hem geleneksel dokusu hem de sosyal yapısı özgünlüğünü yitirmiş, tamamen değişmiştir. Estel, konum olarak Midyat’a çok yakındır. En büyük farklılık, Midyat’ta özgün ev sahipleri Süryani iken buradakilerin Müslüman kökenli olmasıdır. Bu yerleşim merkezleri arasında Midyat, birbirinden değişik kültürleri ve inançları kentsel dokusunda barındıran ve yaşatan bir merkez olarak, ayrıcalıklı yerini bugün de korumakta ve bölgenin diğer kasaba ölçeğindeki yerleşim yerlerine göre daha yoğun bir ilgi görmektedir. Geleneksel dokuyu oluşturan kültürel çeşitlilik ile sosyal ve mimari düzen bugün de devam etmektedir. Geleneksel Midyat evinin oluşumunda, aile yapısı, kullanıcıların ekonomik durumu, dini yapı, coğrafi yapı (malzeme, iklim ve jeolojik yapı) ve kültürel etkileşim (Güneydoğu Anadolu ev mimarisi, yakın çevredeki Anadolu ev mimarisi ve geçmiş medeniyetlerin mimari anlayışları) etkili olmuştur.
Yapım Tekniği ve Malzeme
Geleneksel Midyat evlerinin tamamı Süryani taş
ustaları tarafından yapılmıştır. Bugün Midyat’ta taş
işleme sanatı ile uğraşanlar, eski Süryani taş ustaları
tarafından yetiştirilmiştir.
Midyat evlerinin oluşumunda malzeme ve yapım
tekniğinin önemi büyüktür. Midyat ve yakın
çevresinde sarı kalker taşının (katori) üretimi
yapılmaktadır. Mardin evlerinde olduğu gibi (14),
duvarların taşıyıcı olduğu yığma yapım ile ayak,
sütun ve kemerlerin taşıyıcı olduğu iskelet yapım
birlikte kullanılmıştır. Ayaklar ve sütunlar kolon gibi,
bunlar arasındaki bağlantıyı oluşturan kemerler ise
kiriş gibi çalışmış, tonoz çeşitlerinden oluşan
döşemenin yükünü alarak bir iskelet sistem
oluşturulmuştur.
Duvar genişlikleri genellikle 70-115 cm arasında
değişmektedir. Taşıyıcı olmayan ara duvar genişliği
18-25 cm arasında değişirken, taşıyıcı olan ve niş
bulunan ara duvarların daha geniş, 50-118 cm
arasında değişen çeşitli ölçülerde yapıldığı
belirlenmiştir. Duvarın her iki tarafında da niş veya
yüklük bulunması durumunda duvar genişliği fazla
tutulmuştur.
Odalarda tonoz seviyesine kadar olan taş duvarların
özgün hali sıvasızdır. Ancak son zamanlarda bazı
odalar tonoz seviyesine kadar, bazıları ise tonozla
birlikte bilinçsiz bir şekilde boyanmıştır.
Bütün iç mekanların zemini taş döşelidir (Şekil 9).
Avlu zemini malzemesi doğal taş ve nadiren topraktır.
Genellikle maddi durumu iyi olan ailelerin evlerinde
avlu döşemesi taş kaplamadır. Bazen zemin katta
doğal taş döşeme bulunur. Günümüzde bazı oda
döşemeleri yenilenerek mozaik kaplama yapılmıştır.
Kolay işlenen kalker taşı nedeniyle, üst örtü tonozdur.
Çeşitli tonoz türleri (beşik tonoz, çapraz tonoz ve
aynalı tonoz) kullanılmıştır. Evin çatısı mutlaka düz
damdır.
Tonozların ana malzemesi moloz taş ve harçtır. Tonoz
yapılırken önce ahşap ve çamur kalıplar kurularak
tavan kalıbı oluşturulur. Daha sonra moloz taş ve
arasına harç malzemesi dökülür. Kalıp sökülürken
dökülen toprak malzeme daha sonra üst döşeme
yapımında kullanılır [15].
Merdivenler zemin ile birinci kat arasında, zemin ile
bodrum kat arasında, birinci kat ile dam arasında,
yapının içinde veya dışında yapılmıştır. Avlulu
evlerde zeminden birinci kata çıkan merdiven,
avlunun içerisinde, avlu duvarına veya komşu duvara bitişik bir noktada yer almıştır. Kat yüksekliğine göre
basamak sayısı değişir. Zemin ile bodrum arasındaki
merdiven, birkaç basamaktan oluşur. Genellikle var
olan doğal taş zeminin kademelendirilmesiyle
oluşmuştur. Birinci kattan dama çıkan merdiven
terasta veya eyvanın içerisinde, eyvanın kemerli
açıklığının bulunduğu yüzünün karşısındaki sağır
duvarda, genellikle yerden 1,30m-2,00m yükseklikten
başlar. Bu merdivenler yapılırken duvar kalınlığından
faydalanılır. Ayrıca avlu içerisinde yapılmış doğal taş
basamaklar bulunur.
Merdiven basamakları tek parça, alt tarafı düz veya
çeyrek daire motifleriyle oyulmuş, süslemelidir.
Genellikle basamaklar, bir duvarın üzerinde 15-25 cm
çıkma yapacak şekilde oturtulmuştur. Basamak
genişliği 25-30 cm arasındadır. Zemin ile birinci kat
arasındaki merdivenin kol genişliği 80-133 cm kadar,
dama çıkan merdiven daha dar (70-85 cm)
yapılmıştır. Terasa ve dama çıkan merdivenlerin
kenarında genellikle korkuluk yoktur. Bir kısmına
sonradan korkuluk eklenmiştir. Az sayıda merdivenin
kenarında taş korkuluk bulunur.
Gönye ve düz çıkmalar, konsol olarak çalışan,
ortalama 20-30 cm boyutundaki taşların yan yana
bitişik ya da aralıklı olarak dizilmesi ile elde
edilmiştir.
Pencereler 1/2 oranında yapılmıştır. Genellikle
genişlikleri 80-95 cm arasında değişmekle beraber,
daha küçük olanları 60 ile 70 cm arasında ve az sayıda
95-102 cm arasında yapılmıştır. Pencere doğramaları
duvarın genellikle dış yüzündeki 18-25 cm
kalınlığındaki dişe oturtulmuştur. Hem içte hem de
dışta doğramalı, çift kanatlı pencereler vardır.
Pencerelerde, büyük cam elemanlar yerine, bölünmüş
cam yüzeyler kullanılmıştır. Pencereler, orta eksenden
açılan iki kanat şeklindedir. Açılan kanatların
üzerinde sabit bölüm bulunur. Bu bölümde, daha
küçük parçalara bölünmüş cam yüzeyler
kullanılmıştır. Parmaklıklar dış yüze takılmıştır.
Oda ve aralık kapılarının tek kanatlı olanları 70-95 cm
arasında değişen ölçülerde olurken, iki kanatlı olanları
daha geniş (90-138 cm) yapılmıştır. Dış kapılar ise iki
kanatlı olup, yük ve hayvan girişi göz önüne alınarak
daha geniş tutulmuş, 120-180 cm arasında değişen
ölçülerde yapılmıştır. Dış kapılar yaklaşık 2,20-2,50
m yüksekliğinde yapılmış, üstte iki sıra kemerle
geçilmiştir. İlk sıra 30-35 cm, ikinci sıra 20-25 cm
arasında değişmektedir. Kapılar ince uzun ahşap
parçaların bir araya getirilip arada en az iki kuşakla
birleştirilmesiyle oluşturulmuştur.
Sütunlar, yuvarlak kesitli taşlardan örülmüştür.
Altında sütun alt başlığı bulunur. Ayaklar ise kesme
taştan yapılmıştır. Kesme taşların üst üste örülmesiyle
oluşur. İçte moloz dolgu vardır. Revağın veya
bulunduğu yerin yüksekliğine göre boyutları değişir.Evlerin yapımında en çok kullanılan malzeme taş,
ahşap, metal ve alçıdır. Ana yapım malzemesi taştır.
Bu taşların en büyük özelliği, çok kolay
kesilebilmesinden dolayı rahat bir şekilde
işlenebilmesidir. Bu durum zengin süslemelerin elde
edilmesini sağlamıştır. Geçmişte olduğu gibi
günümüzde de kullanılan bir malzemedir.
Taş, Mardin evlerinde olduğu gibi [14] farklı
biçimlerde kullanılmıştır. Kesme taş hem zemin katta
hem de birinci katta kullanılır. Daha çok birinci katta
bulunur. Birinci katta avluya ve sokağa bakan
cephelerde, bazen her dört cephede, ayakların
örülmesinde ve odalarda tonoz seviyesine kadar,
ayrıca avlu giriş kapısının çevresinde ve kemerlerinde
de kullanılmıştır. Moloz taş, temel duvarlarında, avlu
duvarlarında, bazı evlerde zemin kat avlu cepheleri ile
sokaktan görülmeyen yan bina cephelerinde, iç
örgüde ve tonoz örgüsünde kullanılan türdür. Süsleme
amacıyla kullanılan taş malzeme iç ve dış duvarlarda
kullanılmış olup, daha kaliteli, içinde damar ve boşluk
bulunmayan, gevşeme olmayan taş cinsidir [15].
Yapıda taş dışında kullanılan malzeme sınırlıdır.
Ahşap, gürgen ve meşe ağaçlarından elde edilir.
Pencere ve kapı doğramaları ile pencere ve dolap
kapaklarının yapım malzemesidir. Midyat'ta ahşap
malzemenin kullanılmamış olması, bölgede fazla ağaç
bulunmaması ve taşçı geleneğine olan bağlılıktan
kaynaklanmaktadır. Ayrıca ahşap, evlerde kullanılan
mobilyaların yapımında da kullanılmıştır. Geçmişte
ahşap mobilya yapımının özellikle Süryaniler arasında
yaygın olduğu bilinmektedir. Demir, pencere ve
şebekelerde; toprak, harç yapımında; alçı, tavanlarda
yapılan basit süslemelerde kullanılmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder